Soundgarden

Soundgarden, 1984 yılında Seattle, Washington’da kurulan ve Seattle müzik sahnesinde önemli bir yeri olan; 1980’lerin sonu ve 1990’ların başındaki Grunge hareketinin önde gelen isimlerinden biridir. Grup Chris Cornell (vokal, ritim gitar), Kim Thayil (lead gitar), Hiro Yamamoto (bas gitar) ve daha sonra Scott Sundquist yerine Matt Cameron’un (davul) geçmesiyle kendini tamamlamıştı.

Grunge Müzik denilince mihenk taşlarından biri olan Soundgarden üyelerini içermektedir. Soldan sağa Jason Everman,Chris Cornell,Matt Cameron ve Kim Thayil.

Müzikleri sert gitar Rifflerini, alışılmadık şarkı yapılarını ve Chris Cornell’in güçlü vokallerini harmanlayarak Heavy Metal, Alternatif Rock ve Punk unsurlarını birleştiren farklı bir ses yarattı. Soundgarden’ın “Ultramega OK” ve “Louder Than Love” gibi ilk albümleri, onlara yeraltı müzik sahnesinde sadık bir takipçi kitlesi oluşturdu.

Temple Of The Dog Projesi

Temple Of The Dog Projesi sadece tek albümlük bir çalışmadır. 1990 yılında Mother Love Bone grubunun solisti Andrew Wood’un anısına yapılan bir projedir. Kendisi eroin aşırı kullanımından hayatını kaybetmiştir. Chris Cornell, eski oda arkadaşı olan Andrew Wood için iki şarkı yazmış ve bunları yayınlamak istemiştir. Grubun bas gitaristi Jeff Ament’i, elektro gitaristi Stone Gossard’ı (Sonrasında Pearl Jam’in temelini atacak kişiler) ve Matt Cameron’u ekibine katmıştır. Böylelikle iki şarkılık olan proje koskoca bir albüme dönüşür. Ve “Temple Of The Dog Projesi”nin temeli atılmış olur. Tabii bu projede ileride Pearl Jam’in sesi olacak Eddie Vedder ve Mike McCready’i de bulunmaktadır.

Soundgarden üyelerinin de bulunduğu Temple Of The Dog projesinin albüm kapağı.

Projenin ismini taşıyan “Temple Of The Dog” albümünü 1990’da “A&M Records” plak şirketiyle çıkarttılar. Albüm pozitif eleştiriler almasına rağmen 1992 yazına kadar tablolarlarda gözükmedi. Tabii bu zamana kadar Pearl Jam’in üyeleri oturmuş, Seattle ve Grunge’ı tepelere çıkarmaya başlamışlardı. Son yirmi sene boyunca Chris Cornell zaman zaman Temple Of The Dog şarkıları için Pearl Jam ile birlikte sahne aldı ve bu tek albümlük projeyi bizlere unutturmadı.

Soundgarden’ın Ana Akım Başarısı

Ancak onları ana akım başarısına taşıyan, 1991’de piyasaya sürülen çığır açıcı albümleri “Badmotorfinger” oldu. Albümde grubun benzersiz müzikalitesini ve Cornell’in inanılmaz vokal aralığını sergilediği “Outshined” ve “Rusty Cage” gibi hit parçalar yer aldı. Bu şekilde Soundgarden Grunge müziğin mihenk taşlarından biri olmaya doğru hızla ilerledi.

Soundgarden’ın ticari zirvesi, 1994 yılında piyasaya sürdükleri bir sonraki albümleri “Superunknown” ile geldi. “Black Hole Sun”, “Spoonman” ve “Fell on Black Days” gibi ikonik parçalarla hem beğeni hem de ticari başarı kazandı. “Black Hole Sun” grubun en tanınmış ve kalıcı şarkılarından biri haline geldi. Bu sayede onlara Grammy Ödülünü kazandıran parça oldu.

Soundgarden – Black Hole Sun

Başarılarına rağmen iç çatışmaları grubun 1997’de dağılmasına yol açtı. Chris Cornell solo kariyerine devam etti ve diğer üyeler de farklı projeler üzerinde çalıştı. Ancak 2010 yılında Soundgarden yeniden bir araya gelerek 2012 yılında altıncı stüdyo albümleri “King Animal”ı yayınladı.

Malesef Chris Cornell 2017 yılında vefat etti ve arkasında Rock Müziğe bir miras bıraktı. Kendine özgü sesi ve Soundgarden’ın yenilikçi yaklaşımı, çeşitli türlerdeki müzisyenlere ilham vermeye devam ediyor. Soundgarden, çığır açan müzikleriyle ve Grunge hareketini şekillendirmedeki rolleriyle tanınan, Seattle ve Grunge tarihinin önemli bir parçası olmaya devam ediyor.